Amelie Film Müzikleri (Yann Tiersen)

  1. Amelie Soundtrack - All List
  2. Amelie Soundtrack - Le Moulin
  3. Amelie Soundtrack - A Quai
  4. Amelie Soundtrack - La Dispute
  5. Amelie Soundtrack - Si Tu N'etais Pas La
  6. Amelie Soundtrack - Les Jours Tristes (Instrumental)
  7. Amelie Soundtrack - Sur De Fil
  8. Amelie Soundtrack - Comptine d'Un Autre Ete
  9. Amelie Soundtrack - Guilty - Al Bowlly
  10. Amelie Soundtrack - J'Y Suis Jamias Alle
  11. Amelie Soundtrack - La Noyee
  12. Amelie Soundtrack - Las Valse des Monstres
  13. Amelie Soundtrack - L'Autre Valse d'Amelie
  14. Amelie Soundtrack - La Valse D'Amelie (Orcherstra Version)
  15. Amelie Soundtrack - La Valse d'Amelie
  16. Amelie Soundtrack - La Valse D'Amelie (Piano Version)
  17. Amelie Soundtrack - La Valse des Vieux Os
  18. Amelie Soundtrack - Le Redecouverte
  19. Amelie Soundtrack - Le Banquet
  20. Amelie Soundtrack - Pas Si Simple
  21. Amelie Soundtrack - Soir de Fete

 

Amelie Filmi Hakkında

Amélie (Özgün adı: Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain, Tr.: Amélie Poulain'in Masalsı Kaderi), Audrey Tautou’nun başrolünde olduğu, Jean-Pierre Jeunet filmi. Fransız yapımı bu romantik komedi, Jeunet ve Guillaume Laurant tarafından yazılmıştır. Montmartre’de geçen film, modern Paris hayatının idealize edilmiş, alaycı bir yorumudur.

Film Nisan 2001’de Fransa, Belçika ve Fransızca konuşulan batı İsviçre’de gösterime girmiş, pek çok film festivalinde yer almış ve ardından tüm dünyada sinema salonlarında izleyici beğenisine sunulmuştur.

Avrupa Film Ödüllerinde en iyi film ödülünü almış, ikisi En İyi Film ve En İyi Yönetmen dallarında olmak üzere dört César Ödülü almış, En İyi Senaryo dalıyla birlikte iki BAFTA Ödülü ile ödüllendirilmiştir ve Akademi Ödüllerine aday gösterilmiştir. Bunların dışında da pek çok ödülün sahibi olmuştur.

Filmin Konusu

Amélie Poulain, bir doktor olan babası tarafından diğer çocuklardan, kalp hastalığı olduğu gerekçesiyle, uzak yetiştirilen bir çocuktur. Aslına bakılırsa babasının yanlış bir teşhisidir bu, çünkü Amélie’nin babasıyla kurduğu nadir fiziksel temas babasının sağlık kontrolleriyle gerçekleşmektedir ve bu kontroller sırasında Amélie heyecanlanmakta, kalp atışı hızlanmaktadır. Amélie’nin annesiyse, en az babası kadar nevrotik bir kadındır. Amélie küçük bir çocukken, annesi, Notre Dame Kilisesi’nin tepesinden atlayan bir kadının üzerine düşmesi sonucu vefat etmiştir. Böylece babası daha da sessiz ve silik biri olmuş, kendisini eşi için ilginç bir anıt mezar düzenlemeye adamıştır. Amélie de bu yalnızlığın ortasında kendini eğlendirebilmek için, oldukça ilginç ve derin bir hayalgücü geliştirmiştir.

Büyüdüğünde, Amélie Montmartre’da bir café olan ve eski bir sirk göstericisi tarafından yönetilip, bir çok ilginç kişinin çalıştığı Çift Değirmen’de garson olarak çalışmaya başlar. 22 yaşındayken, Amélie için hayat oldukça basittir; kahramanımız birkaç başarısız romantik ilişki denemesi sonucunda, kendisini crème brûlées’siyle bir çay kaşığı ile oynamak, gün ışığında Paris’te yürüyüşe çıkmak, St. Martin’s Kanalı’nda taş sektirmek, yüzeyi hoşuna giden taşları toplamak gibi çeşitli küçük zevklere adamış ve hayalgücünü tamamen serbest bırakmıştır.

Hayatı, Prenses Diana’nın öldüğü gün değişmeye başlar. Haberlerden duyduğu şoku takiben yaşadığı bir dizi olay sonucunda, gevşemiş bir banyo fayansının arkasında, bir çocuğun yıllar önce saklamış olduğu metal bir kutu bulur ve bu kutunun sahibini aramaya başlar. Bu arayış içerisinde kendisiyle bir anlaşma yapar; eğer kutunun sahibini bulursa, hayatını iyiliğe adayacaktır. Bulamazsa da… Ne yapalım.

Pek çok yanlış tahminin ardından, kendisiyle aynı apartmanda yaşayan “kristal adam” lakaplı ressam Raymond Dufayel’in yardımıyla, kutunun gerçek sahibini bulur ve çeşitli numaralarla kutuyu sahibine iletir. Ardından adamı gözler ve üzerinde yarattığı mutluluğu görünce, diğer insanların hayatında güzel şeyler yapmaya karar verir. Bu Amélie’yi gizli bir adalet sağlayıcı ve koruyucu melek yapar hayatına etki ettiği insanların gözünde. Babasının hep hayalinde olan dünya turuna çıkmasını sağlar, iş arkadaşlarına, apartmanın yöneticisine, manavın çırağı Lucien’e gizlice pek çok iyilik ve sürpriz yapar.

Ancak Amélie diğer insanlarla ilgilenirken, kimse kendisiyle ilgilenmemektedir. Başkalarının mutluluğu yakalaması için uğraşırken, kendi yalnızlığını sorgulamaya başlar. Bu sorgulama, pasaport için fotoğraf çekilen fotoğraf kulübelerinden, kenara atılmış, yabancılara ait vesikalık fotoğrafları toplayan, tuhaf karakter Nino Quincampoix ile olan bağıntısını görünce daha açık ve rahatsız edici olmaya başlar. Her ne kadar Nino’yu kendi yöntemleriyle pek çok dolambaçlı şekilde cezbetmeye çalışsa da, özünde utangaçtır ve Nino’ya yaklaşamamaktadır. Ancak Raymond’ın öğütleri sonunda, başkalarının mutluluğu için uğraşırken kendi mutluluğunu da elde edebileceğini öğrenir.

Ödüller 

Film sanatsal ve ticari açıdan büyük başarı kazanmış ve dünya çapında geniş bir gösterime sahip olmuştur. Beş dalda Akademi Ödülü için aday gösterilmiştir:

  • En İyi Sanat Yönetmenliği, Aline Bonetto (sanat yönetmeni), Marie-Laure Valla (set yönetmeni)
  • En İyi Sinematografi, Bruno Delbonnel
  • En İyi Yabancı Film, Fransa
  • En İyi Özgün Senaryo, Guillaume Laurant ve Jean-Pierre Jeunet
  • En İyi Ses, Vincent Arnardi, Guillaume Leriche, Jean Umansky
  • 2001 yılında film, Avrupa Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülü dahil pek çok ödül kazandı.
  • Ayrıca Toronto Uluslararası Film Festivali'nde halk oylamasıyla kazandığı ödülün yanı sıra, Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde de Kristal Küre Ödülü’nü kazanmıştır.
  • 2002’de Fransa’da “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Film Müziği” ve “En iyi Sanat Yönetmenliği” dallarında César Ödüllerinin de sahibi olmuştur.
  • 2002 Altın Küre Ödülleri'nde “En İyi Yabancı Film” dalında aday olmuştur.
  • Film, New York Times tarafından “Gelmiş Geçmiş En İyi 1000 Film”den biri seçilmiştir.
  • IMDB ilk 250 listesinde, ilk 50 içindedir.

 

 

Yann Tiersen Hakkında

Yann Tiersen (d. 23 Haziran 1970, Brest), deneysel, minimalist Fransız müzisyen, multi-enstrümantalist. Eserlerinde genellikle piyano, akordeon, keman ve ailesi, gitar kullanır. Bunların dışında toy piyano, carillon, banjo, mandolin, harpsikord, vibrafon, bas gitar ve melodika enstrumanlarını çalmakta ve müziğine yerleştirmektedir.

Eleştirmenler kendisini Erik Satie, Nino Rota ve the Penguin Café Orchestra gibi isimlerle bir arada anarlar. Pekçok ödül kazanan soundtrack albümleri dahil tüm albümleri BMG Music Publishing tarafından çıkarılmıştır.


Yann Tiersen Brest’te doğmuştur. İlkgençliğini Rennes, Nantes, Boulogne gibi pek çok müzik akademisinde eğitim alarak geçirmiş, bu eğitimin ardından çeşitli rock gruplarına girmiştir. İlk albümünü yayınlamadan önce, çeşitli oyunlar ve kısa filmler için kayıtlar yapmıştır.

Fransa’da, 1998 yılında yayınladığı üçüncü albümü “La Phare” ile ünlenmiş, dünya çapındaki ünü ise 2001 yapımı Jean-Pierre Jenuet filmi Le fabuleux destin d'Amélie Poulain için yaptığı, eski şarkılarının ve yeni bestelerinin bir karışımı olan soundtrack albümü ile başlamıştır. Amélie filminden önce, müziklerini yaptığı diğer filmler Erick Zonca yönetmenliğindeki La Vie Rêvée des Anges (Meleklerin Düş Yaşamı) (1998),bu filmde rol alan belçikalı aktris Natacha Régnier ile uzun bir süre birlikteliği olmuştur. André Téchiné yönetmenliğindeki Alice et Martin (1998) ve Christine Carrière yönetmenliğindeki Qui Plume la Lune? (1999)’dur. Amélie’den sonraki soundtrack çalışması ise bir Alman yapımı olan Good Bye Lenin / Elveda Lenin (2003, Wolfgang Becker) filmi için olmuştur.

Tiersen’in albümlerindeki eserlerin çoğu enstrümantaldır. Bir kısmını da sanatçı kendisi seslendirmiş ya da çeşitli konuk sanatçılarla çalışmıştır. Çalıştığı sanatçılar her bir albümde daha da çoğalmış ve müziği büyük bir kollektif çalışmanın ürünü haline gelmiştir. Beşinci stüdyo albümü olan L’absente’de, Tiersen, Françoiz Breut ve Les Têtes Raides gibi isimlerle işbirliği içinde bulunmuştur. 2005 albümü Les Retrouvailles’de Tindersticks grubundan Stuart A Staples, Cocteau Twins grubundan Elizabeth Fraser ve sanatçı Jane Birkin vokallerde konuk sanatçı olarak katılmış, Tiersen de buna karşılık olarak Staples’in solo albümü "Lucky Dog Recordings 03-04"te piyanosuyla eşlik etmiştir.

Tiersen’in canlı performanslarının birbirine veya albümlerine benzediği söylenemez. Değişik enstrümanları birleştirerek ve enstrümanların sınırlarını zorlayarak farklı sesler elde eden sanatçı, bu seslerle de çeşitli doğaçlamalar yapmakta ve seyircisine de bu müzikal mücadeleyi yaşatmaktadır. Zaman zaman büyük bir orkestra ve pek çok konuk sanatçıyla konserlerine çıkan Tiersen, kimi konserlerinde de minimalist bir tavır sergileyerek sadece ritm, bas ve gitar eşliği kullanmaktadır. Konserlerinin bir kısmını sanatçı Dominique A’nın eşliğiyle gerçekleştiren müzisyen, son konserleri ve DVD kayıtları ile “Amélie”, “Elveda Lenin” ve “La Phare”ın etkisinden bir hayli uzaklaştığını göstermiş, müziğinde daha sert sesler ve ritmler kullanmaya başlamış, emprovist bir şekilde psychedelic tarza yöneldiğini ortaya koymuştur. 2 Ağustos 2006’daki Türkiye konserinde de, bu yönde bir performans sergileyen Tiersen, hayranları tarafından defalarca bise çağrılmıştır.

Sanatçı Paris’te yaşamını sürdürmektedir.

Kaynak: wikipedia.org                  

Share Share Editor: nihavend | Posted: 2012/07/14 | Views: 35911

Comments

10 + 8 =
Name 07/15/2012 14:18:31
Film müziklerini çok genç  -benimle yaşıt :)- Fransız  müzisyen olan Yann Tiersenin yaptığı bilgisini de ekleyeyim  ben de..:)
Asmer 07/15/2012 14:12:41
İşte Pazar sürprizi buna denir..:)
Blogu açıyorsun ve Amelie müzikleri eklenmiş..
Amelie Soundtrack - La Valse D'Amelie (Orcherstra Version)
Süper..ÇAl baştan.. hadi yeniden..:))
Ellerinize sağlık...:) teşekkürler
Ana Sayfa | Arama | İletişim | Kullanım Şartları
Editor